ALGILAR VE BİZ

20.05.2025 - Salı 11:55


Bazen zaman zaman düşünürüm, okullarda “ALGI” üzerine mecburi bir ders olmuş olsa, ileriye dönük, yargıların yargılamaların, birbirini yanlış anlamaların, dayatmaların, göz görülür derecede azalacağını düşünmekteyim.
Benim görüşüm bu,
Kimse ile tartışmak istemem herkesin görüşüne de saygı duyarım, çünkü bence Algı değişirse, adım gibi eminim ki yargı da değişecek. İşte bu yüzden bakıyorum da çok insan, karşısındaki partnerini kendi algılarına göre değerlendirmeye devam ediyor…
Şöyle bir düşünelim, şanlı al bayrağımızın karşısına geçip gururla bakan ben ile yabancı ülke vatandaşının duyguları elbette bir değilse, güzellik, hazlar, korkular, beğeniler ve yargılar da insandan insana, kültürden kültüre değiştiğini de adım gibi bilirim.
Örnekler saymakla bitmez bir iklim, bir insana ilaç gibi iyi gelirken, bir hayvan için kötü gelebiliyorsa hesap edin!
Ya da ne bileyim belki iğrenç gelecek, bu konuda sizlerden affımı isterim ama benim kendi vücut terim benim yaramı iyi ediyor olabilir ama sana belki de rahatsız edici olabilir!
Hatta, kendi hoşlandığı bir şeyi başkasına güzel göstermek… Her yemeği seveceğiz diye bir kaide yok, hiç sevmediğin bir yemek için, karşına geçip de, “Eğer ben yaparsam bu yemeği, parmaklarını yiyeceksin” diyerek o yemeği yemen için zorlanmak!
Ne kadar çirkin!
Herkes her hayvanı sevecektir diye bir kuralda yok, bazıları çok sever, bazıları da korkar, hatta sizde korkabilirsiniz de bu çok doğaldır, -“Ah, köpekten korkuyorum” dediğiniz zaman, karşındaki hayvansever sana dönüp, kendi algılarıyla, “Onlar hiçbir şey yapmaz” diyor ya… işte bu bazen çıldırdır, şu iyi bilinmeli ki bir insan, bilinmez bir sebeple her hangi bir şeye fobi veya alerji duyuyorsa, o duyulan fobi veya alerji her neyse, o kalp o an durdu, duracak…İşte bunu hissedemecek kadar egoistse ona yapılacak birşey yok.
Bir kuş düşünün! Bu yaralı bir kuş, diyelim onu eline alıp öpüp, bir biberonda ona su veren, iyileşinceye kadar şefkat gösteren insanları tanıyorum ben,
Bazen okurlarım mesaj atarlar, derler ki, “Sen psikolog musun” Hayır, hayır , asla değilim, ama Psikolog arkadaşlarım çok, onlarla zaman zaman konuşuruz, bende psikolojiyi çok severim, kısmet, kader beni gazeteci yaptı, ama dünyaya bir daha gelsem inanın psikolog olmak isterdim, bilirim ki İnsanlar, kendilerine zıt gelen kitapları okudukça tahammül gücünü artırabilirler ama ellerinde olmayan bazı fobileriyle her ne kadar yüzleşseler de, hiçbir zaman korkmamaları gerektiğini algılayamazlar.
Fobilerin de türleri vardır, kimisi sudan , kimisi kapalı yerden, bir başkası yükseklikten, diğeri yukarıda anlattığım gibi hayvanlardan, şundan undan korkarlar, Beyin kanamalı bir hastanın ışığa tepki veremediği gibi, fobisi veya alerjisi olan bir kişiyi de “kabullendirme” ile ilgili sarf ettiğiniz hiçbir söz işe yaramayacaktır,

Neyse bu haftalık ta bu kadar,
Kalın sağlacakla…

SEÇİL ESKİOĞLU
GAZETECİ - YAZAR

YORUM YAZ